MUN’lerde Yaşanan Zorluklar ve Olası Çözüm Yolları – Nisa Nur Güneş

  MUN yani İngilizce açılımı ile Model United Nations, kısacası daha ilköğretim seviyesinden başlayarak ortaöğretime hatta yükseköğretim düzeyine kadar çıkabilecek olan öğrenci kitleleri için özel olarak tasarlanmış Birleşmiş Milletler toplantı simülasyonuna verilen addır. Bu konferanslar okullar tarafından veyahut çeşitli organizasyonlar tarafından kurulabilir ve yönetilebilirler. MUN’lerin asıl amaçlarına gelecek olursak bu konferanslarda öğrencilere aktarılmak istenen şeyler; delege öğrencilerin topluluk içinde tartışma ve beyin fırtınası yeteneklerini geliştirmek, alokasyonu olan ülkelerin politikalarını araştırıp onlara uygun şekilde fikirlerini beyan edip komite gündeminde olan dünya sorunuyla ilişkin etkin ve alternatif fikirler bulmak artı olarak belirlenen fikirleri yasa önerisi olarak sunmak, eğer konferans yabancı bir dilde düzenleniyor ise konferansın düzenlendiği dilde yetkin hale gelmek ve konuşma becerisi olarak ustalaşma konusunda yardımcı olmak, konferansta geçirdikleri üç ila dört gün arasında tanıştıkları ve kendisiyle benzer hedeflere sahip olan insanlarla birlikte ağ oluşturmada, liderlik yeteneklerini ve bunun gibi birçok noktada kendilerini geliştirmek için fırsatlar tanır. 

  Konferansın anı ve öncesinin niceliklerine bir bakacak olursak, öncesinde her delegenin alokasyonuna göre komite gündemiyle ilgili fikirlerini belirtmeleri gereken pozisyon kağıtlarını yazmaları gerekir. Bu komite başkanlarına o kişinin daha öncesinde belirlenen yani tartışılacak konu hakkında araştırma yapıp yapmadığının, çalışma rehberini okuyup okumadığının bilgisini verir. Bunun ardından, konferans delegelerin açılış konuşmalarından sonra düzenli veyahut düzensiz oturumlara katılması ve aktif bir şekilde önergeler sunmalarıyla devam eder. Konferanstaki her komitenin konferansın son gününde yani üçüncü ya da dördüncü günde iletmeleri gereken bir Yasa Tasarı Önergesi gerekir, bu son önergede komite süresince konuşulmuş olan problemler ve o problemlerin çözümleri yer alır. Eğer birden fazla taraf varsa komite içerisinde oylama yapılıp hangi önergenin seçileceği belirlenir ve kapanışa geçilir.

  O kadar MUN’in tanımı ve içeriğinden bahsettim ancak burada göz ardı edilmeyip bilgilendirilmesi gereken şeyin konferans süresince yöneticilerin ve delegelerin yaşadığı bazı problemler olduğunu düşünüyorum. Daha önce konferans deneyimi olsun olmasın fark etmez birçok delegenin ve delegelerin dışında komite başkanları da oturum içerisinde hiç beklenmedik sorunlarla karşılaşabileceğini biliyoruz. Bazen delegeler ve yöneticiler böyle ters giden bir durumlar silsilesi ile karşılaştıklarında panik haline girerek içinde bulundukları durumu daha da kötü bir hale sokabiliyorlar. Lakin karşılaşılan durumların hiç strese girmeden çözülebileceği yollar da var. İşte şimdi bunları başlıklar halinde inceleyeceğiz.

Konu Bilgisi Eksikliği

  Komitede hem komite başkanının hem de delegelerin önceden edinmesi gereken konu içeriği ve bilgilerden yoksunsa bu o komitenin işleyişini sarsacak ve başarısını da etkileyecektir. Önceden konferans tarafınca delegelere iletilen çalışma rehberi ve düzgün bir şekilde yazılmış pozisyon kağıtları konferans öncesinde ve sırasında sunulan konuları en iyi şekilde anlamak ve etkili çözüm yolları bulmak açısından hayati önem taşır. Delegelerin verilen konuyu tarihsel, politik, ekonomik ve sosyal bağlamlarıyla inceleyerek farklı bakış açıları kazanmaları beklenmektedir. Eğer komite genelinde bir bilgi eksikliği varsa bu tartışmaların olması gerektiği gibi yönetilmemesine, delegeler arası iletişimin geride kalmasına hatta kopmasına sebebiyet verebilir. Bu olumsuz durum hem komite başkanlarını hem de delegeleri olumsuz etkiler.

 Bu durumun yaşanmasının önüne geçmek için konferans öncesinde delegelerin kapsamlı araştırmalar yapabilecekleri güvenli belge ve kaynaklara erişimlerinin komite başkanları tarafından kolaylaştırılması uygun görülür. Başkanların delegeler tarafından gönderilen pozisyon kağıtlarının içerik yeterliliğini ve yapay zekâ tarafından yazılıp yazılmadığını kontrol ise bir diğer husustur. Eğer böyle bir durum yaşanırsa delege uyarılmalı ve yaptığı yazının daha iyi bir araştırma ile tekrarı istenmelidir. Bununla beraber tartışma sürecince daha aktif ve etkili konuşmacılarla birlikte çeşitli çözüm önerileri sunulabilir ve uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklığı anlam kazandırabiliriz.

  Eğer ki delegelerdeki bilgi eksikliğinin anlaşıldığı zaman oturum içinde gerçekleştiriyorsa ve verilen önergelerin kapsamı hiç de iç açıcı değilse komite geneline karşın bir uyarı geçilmelidir. Komitenin durumu daha da kötü etkilenmeyecekse delegelerin yarına araştırma yapmaları, eğer kritik bir durumdalarsa ve komite hiçbir şekilde ilerleyemeyecek gibi görünüyorsa oturum süresince delegelerin araştırma yapmaları için vakit tanınıp ardından konuşmalara devam edilebilir. 

İttifak Çalışmalarında Etkin Olamamak

  Lobi çalışmaları, Model Birleşmiş Milletler konferanslarının önemli bir parçasıdır ve delegelerin etkili bir şekilde strateji belirlemelerine ve ittifaklar oluşturmalarına yardımcı olur.   Delege sayısı olarak fazla olan konferanslarda lobi çalışmaları ve delegeler arasında ittifak kurma süresince karışıklıklarla karşılaşılabilir. Kişiler kendi ülkelerinin politikalarına uygun olacak delegeleri bulamayabilir ya da fikir birliği ve grup içinde iş dağılımının düzgün yapılamaması sonucunda bir yere varma konusunda zorluk yaşayabilirler. Hakkıyla kurulmamış bir ittifak, Yasa Tasarısı Önergesinin yazılamamısıyla sonuçlanıp komiteyi başarısızlığa sürükleyebilir. 

  Böyle bir sorunla karşılaşan ya da karşılaşmak istemeyen delege veyahut yöneticinin bilmesi gereken adımlar vardır. Eğer ilk madde de bahsettiğim bilgi eksikliğiyle alakalı bir problem yoksa lobi çalışmalarına erken başlamak ve diğer delegelerle aktif bir şekilde etkileşim halinde olmak önemlidir. İttifaklar oluşturmak ve stratejik ortaklıklar kurmak, delegelerin kendilerini güçlendirmesinde yardımcı olur. Lakin bu süreçte çıkarların çakıştığı noktalara odaklanmak da önemlidir.

Zaman Yönetimindeki Zorluklar

  MUN konferansları genellikle yoğun bir gündemle ilerler ve delegelerin her bir oturumda belirli bir süre içinde tartışma yapması beklenir. Bu durum, zamanı etkin bir şekilde kullanmayı gerektirir. Bahsedilmesi gereken bir diğer problem ise konferans öncesi bir zaman çizelgesi ve gündemi belirlenmemiş, belirlense de buna uyum sağlayamayan komitelerin varlığıdır. Sınırlandırılmış bir süre içerisinde birçok konuyu ele almak ve çözüm önerileri sunmak gerektiği için etkili zaman yönetimi, komite başarısı için öneme sarf eder. Zaman sıkıntısıyla yüzleşmenin delegeler arası uyumun ve fikir birliğinin sağlanamaması, gereksiz konulara gereğinden fazla zaman ayrılması ve benzeri nedenlerden dolayı olabilir. 

  Eğer bir komite zaman sıkıntısıyla karşılaşacak gibi görünüyorsa öncelikleri belirleyerek hızlı karar vermek ve tartışma sürecini önceden iyi şekilde planlamak önemlidir. Hem komite başkanı hem de delegeler bu kısıtlı zamanı fark edip bahsedilmesi gereken önemli konulara öncelik vermelidir, bu verimi arttırır. Bunun dışında delegelerin yaptığı konuşmaların kısa ve öz olması verilmek istenen mesajı güçlendirir, diğer delegelerin de fikirlerini belirtmelerine olasılık tanır. Sunulan önergenin ve o önergeye yönelik konuşmanın diğer delegeler tarafından dinlenip anlaşılması da önemlidir. Böylece bir kez verilen önergenin ikinci kez verilip vaktin boşa harcanmasından kurtulmuş oluruz. Ve son olarak beklenmedik durumlarla başa çıkabilmek amacıyla esnek planlar yapmak ve her duruma karşın hazırlıklı olmak da gerekir. Bu durumlarda, delegelerin hızlı ve etkili bir şekilde karar verebilme yeteneği önem kazanır.

Kültürel ve Dil Engelleri

  Uluslararası konferanslar genelde farklı kültürlerden bireyleri bir araya getirir. Uluslararası bir konferansa katılan farklı kültürlerden gelen delegelerin dile getirdikleri en büyük sorun konferansta kullanılan dili doğru düzgün şekilde konuşamamak ve oluşan kültürel farklılıklardan dolayı çevresindeki kişilerle bir türlü kuramadığı iletişim olduğunu fark edebiliyoruz. Bu delegelerin iletişim ve işbirliğini olumsuz etkileyip, bir sonuca varamamaya kadar uzanıyor.

  Bu iletişimsizlik halini çözebilmek için delegelerin karşılaştıkları dil engellerini aşabilmeleri ve açık ve net iletişim kurmaları önemlidir. Dil bariyerleri, delegelerin düşüncelerini ifade etmelerini ve diğerlerinin görüşlerini anlamalarını zorlaştırabilir. Bu nedenle, temel dil becerilerini geliştirmek ve tercümanlık hizmetlerinden yararlanmak, iletişimdeki engelleri aşmak için kritik öneme sahiptir. Delegeler birbiriyle empati kurmalı ve kendini diğer delegenin kültür perspektifine sokabilmelidir, onların normlarını ve iletişim tarzlarını iğneleyici söylemler kullanılmamalıdır. 

Bunların dışında örnek verebileceğim sorunlar: Performans Endişeleri, Strateji Belirleme Güçlükleri, Tartışma Teknikleri ve Diplomatik Dil Becerileri, Fikir Ayrılıkları ve Çatışmalar, Delegasyonun Yönetimi ve Yazma Becerileri’dir. Ama her şeyin bir çözümü olacağı gibi bunun çözümü de öncesinde bahsettiklerimin altında yatar. MUN’lerde sıkıntılarla karşılaştığımızda paniğe kapılıp dünyanın sonu gibi düşünmemeli aksine takım arkadaşlarımızla veyahut komite başkanımızla yaratıcı yollarla çözmeye çalışmalıyız.